Safra kesesinde görülen hastalıklardan bir diğeri de safra kanalı taşı olarak adlandırılan hastalıktır. Bu hastalığın 60 yaş üstü bireylerde görülme riski daha fazladır. Çoğu zaman belirti vermeyen bu hastalık, ilerleme gösterdiğinde karın ağrısı ve bulantı, tıkanma sarılığı, safra yolunda oluşan iltihaplarla kendini belli edebilir. Koledok kanalında tıkanmaya neden olan bu taşlar, tedavi edilmediğinde hastalık karaciğer sirozuna dönüşebilir.
Hastalığın tanısının konulabilmesi için fiziki muayene yapılması gerekir. Aynı zamanda, laboratuvar, ultrasonografi gibi çeşitli yöntemlerden de yararlanılır. Bazı durumlarda Manyetik Rezonans (MR) görüntüleme yöntemine de başvurulabilir. Bazı vakalarda ise endoskopik ultrasonografi yönteminin de hastalığın tanısı için kullanıldığı görülür. Fiziksel muayene sırasında hastalık kendini belli etmeyeceği gibi karın çevresinde hassasiyet şeklinde de kendini gösterebilir. Gözlerde oluşan hafif sarılık ya da beyazlıklar da yine hastalığın tanısı konurken dikkat edilen hususlardır.
Safra kanalı taşlarının tedavisi ise ERCP adı verilen yöntemle yapılır. Ağızdan yapılan bu tedavi 10-15 dakika sürer ve neredeyse yüzde yüz başarı oranına sahiptir. Hastaların birçoğu bu tedavi sonrasında aynı gün içerisinde taburcu edilebilirler. Nadiren de olsa tedavi için PTK ya da diğer cerrahi yöntemlere de başvurulabilir.
Hastalığın tanısının konulabilmesi için fiziki muayene yapılması gerekir. Aynı zamanda, laboratuvar, ultrasonografi gibi çeşitli yöntemlerden de yararlanılır. Bazı durumlarda Manyetik Rezonans (MR) görüntüleme yöntemine de başvurulabilir. Bazı vakalarda ise endoskopik ultrasonografi yönteminin de hastalığın tanısı için kullanıldığı görülür. Fiziksel muayene sırasında hastalık kendini belli etmeyeceği gibi karın çevresinde hassasiyet şeklinde de kendini gösterebilir. Gözlerde oluşan hafif sarılık ya da beyazlıklar da yine hastalığın tanısı konurken dikkat edilen hususlardır.
Safra kanalı taşlarının tedavisi ise ERCP adı verilen yöntemle yapılır. Ağızdan yapılan bu tedavi 10-15 dakika sürer ve neredeyse yüzde yüz başarı oranına sahiptir. Hastaların birçoğu bu tedavi sonrasında aynı gün içerisinde taburcu edilebilirler. Nadiren de olsa tedavi için PTK ya da diğer cerrahi yöntemlere de başvurulabilir.