KIRLANGIÇ OTU (Chelidonium majus)
Diğer adları: Hilalliye, temre otu.
Kırlangıç otu, çiçeklerinin rengi nedeniyle basur otu (Ranunculus ficaria) ile
karıştırılır ama tek ortak noktaları budur.
Kırlangıç otunun boyu 30-80 santim arasında olabilir, sanki dal dal yapılmış gibi
duran bu bitki; mayıs ayından başlayıp sonbaharın son zamanlarına kadar yetişir.
Yaprakları meşe ağacının yapraklarına benzer, sap ve kökünden turuncu renkli koyuca
bir usare çıkar. En çok ormanların güneye bakan kenarlarını, duvar diplerini, çit
molozluklarını sever. Yaz istediği kadar kurak olsun, kırlangıç otu sapını kırdığınızda,
turuncu renkli usaresi yine de akar. Kışın ise kar altında dahi, şayet yerini bellemiş
iseniz, yine onu sapasağlam hizmete hazır bulursunuz.
Bu bitki hem kanı temizler hem kan yapar. Kırlangıç otunun ısırgan otu ve
mürver ağacı goncaları ile karıştıracak olursanız, kan kanseri hastalığında başarı ile
kullanabilirsiniz. Ancak etkili olabilmesi için bu çay karışımını günde iki litre içmek
şarttır.
66
Ciddî karaciğer hastalıkları için, homeopati yoluyla uygulandığında kırlangıç otu
en faydalı bitkidir. Kan yapıcı ve kanı temizleyici özelliği dolayısıyla metabolizmaya
çok iyi gelir. Safra, böbrek ve karaciğer hastalıklarında başarı ile kullanılır. Sarılığa
hemen tesir edecek bir ilâç istiyorsanız, kökü dahil tüm bitkiden 30 gr sap, çiçek ve
yaprağı yarım litre beyaz şarap içinde iki saat kadar dinlendirin. Ayrıca idrar çıkarırken
yanma ve batma, yanıklı ve ağrılı hemoroit ve kulak uğultusunda da bu şarabı
kullanabilirsiniz. Bu hâllerde, günde iki veya üç fincan kırlangıç çayını (kaynatmadan,
kaynar suyla haşlayarak) yudum yudum içebilirsiniz. Haricen habis deri
hastalıklarında, nasır, siğil ve egzamalarda kullanılır. Bu sıvı katarakt ve kornea
lekelerini de tedricen iyileştirir. Hatta göz kılcal damar kanamalarına da iyi gelir. Bir
kırlangıç otu yaprağını yıkayıp, bunu iki parmağınızın arasında ezerek suyunu elde
edersiniz. Elinize gelen ıslak sıviyı gözünüzü kapayarak göz kapağı kenarlarına elinizle
sürün. Gözün içine ovuşturulmasa da, göz kapağı onu göz ile kaynaştırır. Bu yöntem,
görme bozukluklarını, aşın göz yorgunluklarını ve kataraktı düzeltir. Birçok kez,
gece yarılarına kadar gelen mektupları okumak zorunda olup, gözlerimin acıdığını
hissettiğimde aynısını yaptım ve hemen rahatladım. Sadece bahçeye çıkıp bir kırlangıç
otu yaprağı alıp, elde ettiğim sıvıyı göz kapaklanma sürdüm ve yorgun gözümü
dinlendirdim. Sanki gözlerimden perde kalkmış gibi olur.
Avrupa'da bazı eczanelerde kırlangıç otundan yapılan bir hülasa satılıyor. Günde
10-15 damla, biraz su içerisine damlatılarak içilirse, bu da hastalıklara şifa verir.
Birkaç yıl önce, bir çiftçinin karısının gözünün kenarında küçük parmağının ucu
büyüklüğünde kırmızı bir şişkinlik peydah olmuştu ama hiç ağrı sızı yapmıyordu. 7-8
yıl sonra gözlük camı değiştirmeye gittiğinde, doktoru şüphelenmiş ve parça almış,
kanser teşhis edilmişti. Bu, tahmin edeceğiniz gibi, genç kadını şoke etti. Aile,
tanıdıklarımın yakını olduğundan ona kırlangıç otunu tavsiye etme şansım oldu. Şubat
ayıydı ve ılık bir kış geçiriyorduk, kırlangıç otu taptaze ve yemyeşildi. Onu kökü ile
çıkarıp bir saksıya alarak eve getirmesini söyledim çünkü günde 5-6 kere yaprağının
67
turuncu renkli suyu ile bu şişkinliği nemlendirmeliydi. Şişkinlik alt göz kapağında idi,
ona bu suyun gözüne zarar vermeyeceğini anlattım. Aslında ışınlar bu çeşit deri
kanserlerine tesir edemedikleri gibi sağlam deriye ve hatta bazen kemiklere bile zarar
veriyorlar ama doktorunun istediği gibi ayda bir kere de ışın tedavisine gitmesini
tavsiye ettim. Yılbaşından hemen önce, şişkinliğin tamamen ortadan kaybolduğunu
öğrendim. Kadın bana geldiğinde, daha kapıda bana sarılıverdi. Göz uzmanı ona ne
yaptığım sormuş. Kadın anlatınca da, “Ben ayda bir ışın tedavisi yaptım, eğer
şişkinliği bu yok etti ise, bu bir mucize," demiş. Ona ümit vermemiş olsaydım
muayenehanede gördüğü kemiğine kadar oyulmuş yaralara ve her ay ışın tedavisine
gidip gelen hastaların acıklı hâline dayanamayacağını söyledi. Şimdi hepinizden rica
ediyorum: Bu yaprağın suyu ile bu neticeyi elde etmek şansını başka tanıdıklarınıza
da verin, böylece bir insan daha bu acılı hastalığın pençesinden kurtulmuş olsun.
Gittikçe kirlenen bir çevrede yaşıyoruz ve birden ortaya çıkan deri kanserleri ve
gittikçe büyüyen siğillerle ilgili vakalar gittikçe artıyor.
Kadınların yüzlerindeki kıllar, kol ve bacaklarındaki kıllarda artma olursa, bu bir
böbrek rahatsızlığına işarettir. Hastalıktan etkile-nen yerlere sıkıştırıcıdan geçirilerek
elde edilen kırlangıç otu suyu sürülür (taze su, altı ay kadar buzdolabında muhafaza
edilebilir); bir-kaç saat işlemesi beklenir ve sonra, yumuşak bir sabunla yıkanır ve azıcık
kurumuş olan deriye portakal nergisi, papatya kremi veya kılıç otu yağı sürülür. (bkz.
“Kullanım”) Ayrıca günde 3-4 çay fincanından oluşan bir ısırgan otu çayı kürü
yapılmalıdır, yanı sıra böbreklere daha iyi kan gelmesini sağlamak için kırkkilit yarım
banyosu yapılmalıdır. (bkz. “Kırkkilit" maddesi)
Mainz, Almanya bölgesinden bir tanıdık, günlük yürüyüşlerinde kırlangıç otu suyunu
anlatıldığı gibi kendisine tatbik ederken, yıllardır kendine yoldaşlık eden köpeğinin
gözüne de bir gün şaka olsun diye sürmüş. Anlaşılan kırlangıç otu suyu köpeğin
gözlerine iyi gelmiş olmalı, çünkü sahibi ne zaman bu otun suyunu çıkarsa köpeği
hemen önüne oturup sıranın kendisine gelmesini bekliyormuş.
Kasım ayında bir konferans için Yukarı Avusturya'da idim ve gözlük kullanan bir rahip
ile tanıştım. Şubat'ta oraya tekrar gittiğimde rahip gözlüksüzdü. Anlattığına göre,
benim tavsiyemi tutmuş ve kırlangıç otu usaresini gözüne tatbik etmiş.
68
Üstelik şimdi eski gözlüklü hâlinden daha iyi gördüğünü ilâve etti. O sıralarda
kırlangıç otu yapraklarını karın altından çıkarmış olmalı. Bunu anlatmamın nedeni
kırlangıç otunun da, diğer bazı faydalı bitkiler gibi, kışın tüm bitkilerin ölü
sayıldıkları bir zamanda dahi taptaze, hizmete hazır olduğunu sizlere bir kez daha
hatırlatmaktı.
KULLANIM
Çay: Bir silme tatlı kaşığı ot, 1/4 lire kaynar su ile haşlanır.
Taze Su: Yaprak, sap ve çiçekleri yıkanıp, nemli iken mikser ile suyu
sıkılıp alınır.
Hülasa: Eczane veya aktarlardan alabilirsiniz.
Sarap: 30 gr kırlangıç otunun (kökü dahil) üstüne 1 litre beyaz şarap
dökülür, iki saat bekletilir ve sonra süzülür. Yudum yudum
kullanılır